Selin, 22 yaşında, İzmir’de sanat tarihi okuyan bir üniversite öğrencisiydi. Yaz tatilini geçirmek için Kuşadası’na gelmiş, bir arkadaşının kiralık dairesine yerleşmişti. Uzun dalgalı saçları, ela gözleri ve neşeli gülümsemesiyle, kasabanın yerlileri ona “Ege’nin Gülü” diyordu. Selin, Kuşadası Escort olarak çalışıyordu; lüks yat partilerinde, sanat etkinliklerinde ve özel davetlerde, insanları bir araya getiren bir rehberdi. Onun için Kuşadası Escort olmak, sadece bir iş değil, Ege’nin Tutkusunu paylaşmanın, hikayeler yaratmanın bir yoluydu.
Bir cumartesi sabahı, Selin, dairede yalnızdı. Sevgilisi Arda, sık sık yaptığı gibi, arkadaşlarıyla bir balık tutma gezisine çıkmıştı. Selin, bu yalnızlığı fırsat bilip daireyi düzenlemeye karar verdi, ardından çarşıya çıkmayı planladı. Ancak kapı zili çaldığında, planları değişti. Gözetleme deliğinden baktığında, 50’lerindeki güleryüzlü bir adam gördü. “Merhaba, Selin Hanım,” dedi adam, “Ben Halil Amca, Arda…